Skip to content

Zekat &

Sadaka

Zekatlarınızı yetimlere, hafızlık talebelerine ve ihtiyaç sahibi mazlumlara ulaştırıyoruz.

“Namazı tam kılın, zekatı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin.” (Bakara Süresi 43. Ayet) 

Zekat, malımızdan ihtiyaç sahibinin hakkını vermek, onların sıkıntısını gidermektir. 

“Zekat” Allah Teala’nın verdiği nimetlerin şükrünü yerine getirmektir. 

“Zekat” paylaşmak ve yardımlaşmaktır.

Zekat temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra üzerinden 1 yıl geçmiş olan malın nisab (1/40) miktarınca ihtiyacı olan müminlerle paylaşılmasıdır.

Zekatlarınızı başta yetim ve Türkiye genelinde giderlerini üstlendiğimiz 250’e yakın hafızlık talebesine ve salgın süreciyle birlikte sıkıntı yaşayan ülkemizdeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıyoruz.

MektepHâne Vakfı olarak zekatlarınızın ve bağışlarınızın hafız talebelere, yetim ve ailelerine, bakıma muhtaç yaşlılara, savaş mağduru ve mazlum ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ulaşmasına vesile oluyoruz. gelin desteklerinizle kardeşimizin kalplerine dokunalım, yol gözleyenlere umut, derdi olanlara derman olalım.

Ebu Eyyûb (r.a) Efendimiz’e (s.a.v) beni cennete götürecek bir amel söyler misin Ya Rasulallah dediğinde Efendimiz:


“Allah’a ibadet eder, O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Namazı kılar, zekatı verir ve akrabanı görüp gözetirsin” buyurdu. (Buhari, Zekat 1 – Müslim İman 12)

Zekat Kimlere Verilir?

Zekât ve fitrenin kimlere verilebileceği Kur’an-ı Kerim’de belirlenmiştir. (Tevbe Sûresi, 60) Bunlar; fakirler, düşkünler, esaretten kurtulacaklar, borçlu düşenler, Allah yolunda cihada koyulanlar (mukaddesatı korumak için mücadele verenler, ilim tahsil edenler), yolda kalmış olanlar, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar ve müellefe-i kulûb adı verilen, kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen kimselerdir.

Zekat kimlere farzdır?

Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için Müslüman, hür, akıllı, büluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı mahiyette yani kazanç sağlayıcı nitelikte ve üzerinden bir yıl geçmiş nisap miktarı mala sahip olması gerekir.

Nisap Nedir? Miktarı Ne kadardır?

Nisap, zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi ibadetler için konulan bir zenginlik ölçüsüdür. Nisap, asgarî zenginlik ölçüsü şeklinde de tanımlanabilir. Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak bu kadar mala sahip olan kişi dinen zengin sayılır. Böyle bir kişi, zekât veya sadaka alamayacağı gibi; sadaka-i fıtır vermek ve kurban kesmekle de yükümlü olur. Borçtan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olan bu malın artıcı olması ve üstünden bir yıl geçmesi hâlinde zekâtının verilmesi gerekir. Zenginliğin asgari sınırı olan “nisap” Hz. Peygamber tarafından belirlenmiştir. Bu asgarî sınırlar, o dönem İslam toplumunun ortalama hayat standardını ve zenginlik ölçüsünü göstermektedir. Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir: 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve. Nisap miktarının belirlenmesinde kullanılan bu malların, o dönemin en yaygın zenginlik aracı olduğu açıktır. Nisabın bu mallar üzerinden belirlenmesi, sosyal ve ekonomik şartların fazla değişmediği ileriki dönemlerde de aynen korunmuştur.

Zekât vermenin belli bir zamanı var mıdır?

  • Zekât vermenin belli bir zamanı olmayıp, farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur. Zekât vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekâtlarını vermeleri uygun olur.

Sadaka Nedir?

  • Sadaka, zekâttan daha geniş olarak Allah (c.c.) için gönüllü olarak yapılan her türlü bağış ve infakı içermektedir. Özelde zekât, genelde ise sadaka İslam’ın, bireylerin ve toplumun maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamada sosyal yardımlaşma aracı olarak devreye soktuğu ekonomik bir sistemi de ifade etmektedir.

Sadaka-i cariye nedir?

  • Sadaka-i cariye, adından da anlaşılacağı üzere bir ırmağın akışı gibi akışı devam eden sadakalar için kullanılır. Vakıf kurma, cami, sebil, çeşme, köprü, medrese yaptırma vb. istifade ettikçe hayrı akmaya devam eden tasadduklar buna örnektir.